KGT çok iyi bir metod, hatta felsefi tarafı var.. Sanki ağırlık çalışmasıyla budizm karışımı gibi
KGT açılımı Kafana Göre Takıl. Ana maksat çalıştığın kası maksimum yormak, kanla doldurmak (pump) ve bunu mümkün olan en kısa sürede yapmak. Yapılan hareket-set sayısı-tekrar aralığı vs o kadar önemli değil. Uzun zaman antrenman yapıp hem kendi kaslarını hem de antrenman prensiplerini çözenler için belki de en ideal teknik bu.
Amaaa...
Yeni başlayanlar için (ilk bir-iki yıl) hiç te iyi değil bence. Yeni başlayanlar kas-güç yanında bilgi birikimlerini de geliştirmeliler. Bunun için de zaman lazım. Daha yeterli birikim olmadan içgüdüsel antrenman kesinlikle verimli olmayacak çünkü içgüdünün bir anlamı olması sadece ve sadece deneyim varsa mümkün..
İlk başlarda daha planlı programlı gitmek en doğrusu. Aynı antrenmanı bir süre devam ettirerek;
-İleri gidiş olup olmadığı (tekrar sayıları ve/veya kullanılan ağırlıkta artış) rahatça tespit edilebilir.
-Yapılan hareketler çok iyi öğrenilir.
-Kaslarımızı kullanmayı-çalıştırmayı çok iyi öğrenebiliriz.
-Hangi hareketlerin, set sayısının, tekrar aralığının, antrenman sıklığının, kullanılan şiddetin vs daha iyi sonuç verdiğini görürüz.
Belli süreler önceden planlanmış antrenmanlara sadık kalarak hem kendimizi hem de antrenman mantığını kavramış oluruz. İlerki safhalarda bu birikimi kullanarak (ve hakkını vererek) ömür boyu KGT yapabiliriz.