MoonStar yazdı:şimdi bakın güzel kardeşlerim. Bizde eksik olan bir şey var sanırım. Bu ilacı doğru analiz etmeden çabuk karara varıyoruz. ikincisi araştırmıyoruz ve okumuyoruz. Tribulus'un çıktığı günden bu gü,ne kadar sürekli takip ediyorum ve ilk eleştiren de ben olmuştum 2000-2001 senelerde. Dergilerde kitaplarda forumlarda ve sitelerde ciddi ciddi üzerinde yazılar yazıldı ve yorumlar yapıldı. ortada kalan başarı sonuçları ve bilimsel açıklamalarıdır. bunun üzerine araştırma yapmaksızın birilerinin lafıyla yada doğru kullanmaksızın etkisini görememekle eleştiri getirebiliriz ama kesin sonuca varamayız.
Şimdi viagra diyorsun güzel kardeşim. Acaba viagra tam olarak nasıl etki ediyor onu biliyormuyuz? Viagra inanılmaz derecede kan pompalıyor. Hatta biraz daha ileri gidebilirim ve diyebilirim ki NOX dan daha iyi kaslara kan pompalar. Ama kas yapar mı sorusu başkadır. Aspirin'i de idman öncesi alırsan kaslara kan pompalandığını görürsün. yarışmacılar bilir sanırım. Avrupada ve amerikada bir dönem müsabakaya çıkmadan 45 dk. önce 50mg viagra alırlardı ve esneme hareketiyle kaslarının şiştiğini görürlerdi( bu şişme olayı kas değil, kaslara giren kan pompalanmasıdır).
Jet lee arkadaşım bu tür konuları açmadan önce araştırman gerekiyor. Tribulus maddesi maca yada saw palmetto gibi doğal bitkisel ürünlerden edilmiş olup bizlerin doğal erkeksi hormonunu artıran üründür. Ve bundan faydayı ancak dozunu dengeli aldığımızda ve uzun süreli kullanmamızla gerçekleşir.
Şimdi homoların bu sporu yapıpda geliştiğini konusu ile bunun ne ilgisi vardır? bence fazla uzatmayalım. Herkes araştırsın okusun. Yoksa değişik değişik anlamsız konulara gireceğiz.
Hormonlar sinyal fonksyonu olan moleküllerdir. Yani moleküller bir hücreden diger hücreye
veya bir organdan diger organa mesaj saglamaktadirlar. Cogu doping ilaclari kan dolanimina
girip tüm vucudu etkiler, ve bunlarin cok azinin belki bir lokal etkisi var.
Hormonlar receptorlara baglanarak etkili hale geliyorlar, receptorlar ”atesleniyor”,
ve aktif hale geliyorlar (ve bu sebeple büssürü ”signal-events” meydana geliyor),
ve bunlarda ani degisikler, yani proteinleri acip veya kapatiyorlar(görevdisi) ve bazi uzun
vadeli degisiklerde yapiyorlar, mesela genleri aktiv hale getirmek veya görevdisi etmek gibi
degisiklikler. Bu direktmen positiv nitrojenbalansi yapiyor (kasbüyümesi) ve ayni zamanda
baska etki veya yanetkileride oluyor.
Kanda nerdeyse tüm molleküller bazi proteinlerde tasiniyorlar, ve bunlarda hormonlara
baglaniyorlar ve bundan dolayi kendi receptorlarina baglanma yetenegini yavaslatiyorlar,
ama kandaki yasam sürecini asiri derecede yükseltiyor. Tabiiki cok cesit sintetik hormonlar
vardir ve bunlarin bazilarinin plasmaproteine baglanma gücü düsüktür. Bunlarda receptorlara
daha cok gecerlik sagliyor, ama daha sik enjekte gerektimektedir.
Cogu hormonlar akcigerde etkisiz hale getirilmektedir bunu saglayan enzim CYO450 dir.
Bu enzimsistemi neyi metebolize edemiyorsa onlari eritiyor/temizliyor. Bu sistem yüzlerce
enzimden olusuyor. Bu enzime ihtiyat duyuldugunda, mesela fazla testosteronmetebolit
oldugundan, miktari cogaliyor ve testosteronmetobolitlerin etkisiz hale getirilmesi saglaniyor.
Vucutta hormon ilavesi normalde iki sekilde olur biri oral olarak, yani hap ve digeri injekte
olarak. Hormonlar oral olarak alindigi taktirde, kan akcigerden geciyor, akcigerin herseyi
yokettiginden aktiv olan maddeler harcaniyor, buna ”first-pass metabolisim” deniliyor.
Bu sebepten deneyimli kullananlar injekte kormonlar kullanirlar.
Vucutun mekanismalari bir rahatsizlik veya etkiden sonra kendi kendine normale dönme
sistemi vardir. Bu mekanisma yukarida yazdigim gibi ya enzim cogaltma/azaltma yada receptor
azaltmasi (hücreler fazla insulin sinyali aldiginda receptorlar sayisi azaltiyor ve sinyal gene
normale dönüsüyor). Ücüncü ve sonuncusu feedback-akis. Hipotalamusta GnRH üretiliyor,
buda hipofisin FSH ve LH üretimini baslatiyor/sagliyor ve bunlarda gene sperm ve endogen
testosteron üretimini stimule ediyor. Mesela eger cok testosteron varsa yukaridaki bahsettigim
hormonlar azaltiliyor (testosterona bu sebepten hypogonadal akisi deniliyor). Bunada negatif
feedbackcyklus denilir ve hotmonlarda normaldir. Bu nedenden testosteron GnRH’yi ve buda
FSH ve LH’yi bastiriyor. Ondandirki steroid kullanildiginda erkeklerin sperm ve endogen
testosteron üretimi düsüyor, cogu zmanda temelli/ebediyen oluyor bu (yan)etki.
Negativ feedback’i önlemek icin cogu steroid kullananlar baska tür ilaclarda kullaniyorlar.
Steroidler
Steroidler adini cholestorol’un sterol skeletinden almistir, cünkü sterolskeletten sinteze edilmistir.
Bu maddenin yapisi yagda kolay cözülmesini sagliyor ve suda fazla kolay cözülmemektedeir. Bu
yapi hem testosteron, estrojen, adrenal cortex hormone, aldosterone, progestoron skeletini
olusturuyor. bundan dolayi bu hormonlar birbirine yapi olarak cok benziyor. konsekevens olarak
bu hormonlar yüksek dozda birbirlerinin receptorlarini aktiv hale getirimektedirler ve tahrip
edildiklerinde baska ürüne metebolize oluyorlar, bunlarda digerlerinin receptorlarina daha yüksek
aktivite saglar. Vucutta iki testosteronmetebolit vardir ve bunlarda erkeklerin erkek olmalarina
sebepdirler. Biri testosteron ve digeri dihydrotestosteron (DHT). DHT lokal olarak bir enzim
tarafindan yardim edilerek testosterondan olusmaktadir, bu enzimin adi 5a-reductase (5AR).
DHT erkeksi tipi kellige sebep oldugundan, doping kullanildiginda görülen kellik, ve dolayisiyla
prostat büyümesi ve sivilciye yol actigindan degisik ilaclar kullanilir bu yanetkileri azlatmak veya
tamamen yok etmek icin. Cogu androjen steroidler estrojene benzer maddeye dönüsüyor,
buda jinekomasti ”bitchtits” yolaciyor. Bu proses aromatese enziminden kataliz edilmektedir.
Bu sebeptende aromatese durduran ilaclar kullanilmaktadir.
Steroidler cogu zaman modifikationa ugrayip sintez edilmektedir, buda yagda cözülmesini
sagliyor, ve plasmaproteine baglanmasini düsürüyor.
Dopingle ilgili bahsedilirken steroidlere normalde androjen anabolik steroid (AAS) deniliyor.
Steroidlerin androjen olmalari su demektir, sekonder erkeksi seks karakterleri tetikler
(killanma, seskalinlamasi vs.). Steroidlerin anabolik olmalarida su demektir, kashücrelerini,
fiberlerini ve sayisini yükseltir/cogaltir. Yillardir BB’de yüksek anabolik ve hic androjenik
olmayan maddeler aranmistir, ama sonuc olarak su gözlenmistir, en iyi anabolik etkiyi veren
steroidler en yüksek androjen olanlardir. Temel olarak tüm steroidler proteinsintezini yükseltiyor,
her ne kadar birbirlerine benzeselerde etkileri degisiktir. Bazi steroidler asiri derecede ödema
yapar bazilari hic yapmaz bazilari CNS’i stimule eder bazilari etmez, bazi steroidler
hipogonadalakisi bastirir.
Dışarıdan alınan testesteron LH receptörlerine girerek aktiv hale geldiğinden kas yapımı
ve protein sentezini etkilemektedirler. Daha doğrusu insan metabolizmasına bu şekilde
etkili olabilmektedir. Bu nedenle LH, Testesteron stimule ediciler (tribulus terrestis)
ürünleri %5 oranında testesteron artışını etkilemektedir. Bu da kas yapımını ciddi ölçüde
etkilememekte ve klinik deneylerle son zamanlarda kanıtlanmıştır.
bu nedenle yukarıda açıklama yapan arkadaşımızın bu tip ürünlerin sürekli kullanılmayacağını bilmesi gerekirdi. Çünkü sürekli uyarılan LH baskılamada kalarak ilk zamanlarki gibi tepki vermeyecek, ve dışarıdan alınan tribulus tarzı bir stimulatana bağışıklık kazanacaktır. Bu nedenle 5 haftalık bir kullanıma 5 hafta ara verilmesi gerekmektedir. Buradan da kimin araştırıp araştırmadığı ortaya çıkıyor doğal olarak. ayrıca ben 9 yıldır bu işin içindeyim yurtdışında da bulundum çok yazı makale bende okudum, katıldığım seminerlerde de bu stimulanların yeteri kadar etkili olmadığı görüşüne zaten varıldı. Aynı growth hormonunun enjeksiyon harici alınan tabletlerle alınmada işe yaramadığı gibi....