Halterle ÇİN'e Doğru

Powerlifting tanitim kurallar yarismalar rekorlar sporcular.

Moderatör: murat tahan

Starcan
VIP
VIP
Mesajlar: 2626
Kayıt: Aralık 11th 2005, 03:07

Halterle ÇİN'e Doğru

Mesajgönderen Starcan » Nisan 27th 2008, 23:06

HALTERLE ÇİN'E DOĞRU

Resim
Bazı sporlar insanlık tarihiyle birlikte başlamıştır. Bu tür sporların tarihleriyle insanlık tarihini ayırmak mümkün olmaz. Halter de böyle sporlardan biridir. Milattan öncesine dair resimlerde kaya kaldıran insan resimleri bulunur.
Antik Mısır’da ağır çantalar antrenman amaçlı tek elle kaldırılırmış. Yani halterin atası olarak ağırlık kaldırma sporunu gösterebiliriz. Modern anlamda halter ise 1.31 m uzunluğunda bir “bar” ve bu çubuğun iki ucuna asılı belirli kilodaki ağırlığın iki kolla başın üzerine kaldırılması temeline dayalı bir disiplindir.

Avrupa’da mücadeleci halterin tarihi 1800’lü yılların son çeyreğinde başlar. Dünyada bilinen ilk Dünya Halter Şampiyonası, 1891 yılında yapıldı ve turnuvada hiçbir sıklet ayrımı yapılmamıştı. 1896 yılında Atina’da yapılan ilk modern olimpiyatlarda da yer alan halter, atletizm, yüzme, jimnastik, eskrim, güreş, atıcılık gibi sporlarla aynı kategoriye girmeyi başardı. Sonraki iki olimpiyatın sadece birinde yerini alabilen halter, 1920’den sonra olimpiyatlardan hiç çıkmamacasına yerini sağlamlaştırdı.

Türkiye’de halter tarihi

Türkiye, çağdaş halter sporuyla Fransızlar sayesinde tanıştı. Galatasaray Lisesi’nin Fransız öğretmenleri halterin tanınmasını sağlamışlardır. Sonrası yine Frankofon bir akım olarak devam etti. Galatasaray Lisesi’nin beden eğitimi öğretmeni olan Faik Üstünidman, halter denince unutulmaması gereken bir isim. Faik Bey’in ardından özellikle 1903’te kurulan Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü jimnastikçileri, Osman Paşazade Hüseyin Bereket, Ahmet Fetgeri (Aşeni), Mehmet Ali Fetgeri ve Mazhar Kazancı da bu ağırlık sporunun gelişmesine katkıda bulundular. Uluslararası alanda katıldığımız ilk şampiyona 1924 Paris Olimpiyat Oyunları’ydı ve Paris’e giden iki sporcumuzdan biri; Gülleci Cemal Erçman tüy sıklette 12. oldu.

Yine de Türkiye’de halter, 1956 yılına kadar Güreş Federasyonu’nun bir kolu olarak faaliyetlerini sürdürdü. 1956’da kurulan Türkiye Halter Federasyonu’na ilk müjde 1959 yılında Beyrut’ta düzenlenen Akdeniz Oyunları’nda 75 kiloda yarışan Metin Gürman’dan geldi. Gürman, mücadelede birinci olarak uluslararası alanda altın madalya kazanan ilk Türk haltercisi oldu. Sonrasında bazı başarılar yakalayan Türk sporcular hep oldu; ama Türk halterinin dönüm noktası hiç şüphesiz ki Naim Süleymanoğlu’nun Türkiye’ye ilticası oldu. “Cep Herkülü”, sonrasındaki ilticaların yolunu açtığı gibi yakaladığı başarılarla Türkiye’ye halteri yeniden sevdirdi. Naim Süleymanoğlu’ndan sonra en başarılı haltercimiz, bir diğer Bulgar kökenli sporcu Halil Mutlu oldu. Her iki sporcunun da üç olimpiyat altın madalyası bulunuyor.

Doping ve halter

Halter, olimpiyat oyunlarında atletizmle birlikte adı en çok dopingle anılan spor. Yapılan araştırmalarda şimdiye kadar olimpiyatlarda doping yapan 73 sporcudan 31’i halterci 16’sı atlet. Türkiye’nin halterdeki başarılardan dibe gidiş süreci, Sofya’da düzenlenen Avrupa Halter Şampiyonası’nda başladı. Dizindeki sakatlık nedeniyle şampiyonaya katılamayacağı düşünülen Halil Mutlu sakatlığından çabuk kurtulmak için içinde uyarıcı madde bulunan kortizon aldı ve Sofya’da yarıştı. Ancak rutin doping testlerinde vücudunda anabolik steroid maddesinin bulunduğu anlaşılınca Türk halteri için de çöküş dönemi başladı.

Halil Mutlu’nun şokunu takiben, 2004 Atina Olimpiyatları’na katılacak olan bayan milli halterci Şule Şahbaz’ın oyunlar öncesinde yapılan testlerde dopingli çıkıp kafileden çıkarılmasıyla öncü depremi net olarak hissettik. Ama asıl afet Atina’da 77 kg.da olimpiyat şampiyonu olan Taner Sağır, 56 kg.da bronz alan Sedat Artuç ve 2002 Dünya İkincisi Reyhan Arabacıoğlu’nun 2005 yılında, Dünya Anti Doping Ajansı (WADA)’nın kontrolünden kaçmaları ve yerlerine de dublör sokmalarıyla geldi.

Tüm bu sarsıcı haberler sonrasında Uluslararası Halter Federasyonu IWF, Türkiye’nin tüm uluslararası faaliyetlerini süresiz durdurma kararı aldı. IWF, bu karara gerekçe olarak da 6 Eylül 2005 tarihinde müsabaka dışı doping kontrolünde yapılan kural ihlallerini gösterdi. Daha sonra açıklanan karara göre, aynı yıl içinde birden fazla sporcuda doping çıktığı için Türk Halter Federasyonu 2 yıl boyunca bütün uluslararası müsabakalardan men edildi.

Verilen iki yıllık cezanın tamamlanmasından sonra Türkiye, İtalya’nın Lignano kasabasında düzenlenen 2008 Avrupa Büyükler Halter Şampiyonası’na katıldı. 11 Nisan’da başlayıp 20 Nisan’da tamamlanan şampiyonada sadece 48 kg.da Avrupa şampiyonluğunu Nurcan Taylan’la yakalayan Türkiye, koparma ve silkme altın madalyaları da eklendiğinde turnuvayı dört altın, dokuz gümüş ve üç bronz madalyayla tamamladı. Kariyerinde üç olimpiyat altın madalyası bulunan ve Pekin’de düzenlenecek olimpiyatlar sonrasında kariyerini tamamlayacak olan Halil Mutlu, 56 kg mücadelesinde koparmada altın madalyaya uzanırken silkme ve toplamda gümüş madalyada kaldı. Bu sonuçlar sonrasında Türkiye, olimpiyatlara erkeklerde dört, bayanlarda 2 sporcuyla katılma hakkı kazandı. Ermenistan ve Rusya’nın dörder Avrupa şampiyonu çıkardığı turnuvada, en çok madalya kazanan ülke 29 madalyayla Rusya oldu.

Nasıl ki olimpiyatların Pekin’de yapılması Çin’in, Tibet ve insan hakları sorunlarıyla yüzleşmesini sağlayabilirse en azından bu sorunları ortaya çıkardıysa umarım ki Pekin Olimpiyatları bütün spor dallarının dopingle yüzleşmesine olanak tanır. Dilerim ki her sporcu asıl gücün kendi içinde olduğunun farkına varır. Hedeflere ulaşabilmek için yasaklı maddeye bulaşmak değil onunla savaşabilmenin aslolduğunu kavrar. William Churchill’in de dediği gibi, “uçurtmalar, rüzgâr kuvvetiyle değil, bu kuvvete karşı uçtukları için yükselirler.”

(yazısı ve katkısından dolayı sayın E.Sepetçi'ye teşekkür ediyoruz)

benchmurat
Üye
Üye
Mesajlar: 43
Kayıt: Nisan 25th 2008, 21:43
Konum: antalya
İletişim:

Mesajgönderen benchmurat » Nisan 29th 2008, 10:07

teşekürler çok güzel olmuş

Kullanıcı avatarı
drummerboy
VIP
VIP
Mesajlar: 1054
Kayıt: Ekim 9th 2007, 15:18
Konum: ankara
İletişim:

Mesajgönderen drummerboy » Nisan 29th 2008, 11:56

cok guzel olmus

Kullanıcı avatarı
cuneytust
Yarışmacı
Yarışmacı
Mesajlar: 5430
Kayıt: Ocak 19th 2006, 17:07
Konum: istanbul

Mesajgönderen cuneytust » Nisan 29th 2008, 12:33

halter büyük bir çöküş içinde bunu son şampiyonadada gördük...

anlam veremediğimiz olaylar gerçekleşti ama zaten bu anlamsızlıklara alışmış durumdayız...

şampiyonaya giderken antranör kovuldu...ve tüm sporcular o kafayla yarışmaya gittiler...
ikinci olarakta halil mutlunun yaptığı stratejik hatalar çok basit olan derecelerini bile yapmasına engel oldu...

benchmurat
Üye
Üye
Mesajlar: 43
Kayıt: Nisan 25th 2008, 21:43
Konum: antalya
İletişim:

Mesajgönderen benchmurat » Nisan 29th 2008, 21:45

dikkat ettiyseniz son zamanlarda amatör sporların hemen hepsinde bir gerileme var ülkenin doğru dürüst bir spor politikası yokki olimpiyatlara bile çoğu devşirme sporcularla gidiliyor bence bu olay Türk gençliğinin sporla tanıştşırılmamasının bir sonucu


“Powerlifting” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir

cron