İnsanlık tarihinin ilk günlerinden beri kuvvetli olmaya bir özlem vardır. Nedense nezakete, kişilik özeliklerine saygı göstermek yerine, kuvvetin her türlüsüne karşı bir saygı duyula gelmiştir. Bunun cevabını, insanoğlunun kişilik çizelgelerinde yarattığı, adına da medeniye dediği
sosyal düzende aramak gerekir. Ama bu ayrı bir hikaye… Bugünlerde magazin hayatımızın bir parçası olduğuna göre, bizde vucut geliştirmenin magazin kısmına girelim biraz ve neler olmuş vucut geliştirmede dünden bugüne, ona bakalım.
Fazla değil, bundan elli,altmış yıl kadar önce Arnold Schwarzenegger’inki gibi bir vucut yapılabileceğini, insanlar hayal bile edemiyordu. Vücut geliştirme işi ile uğraşan, hatta ortaya büyk efor koyanlar vardı. Ama fark, bugün kullanılan bilimse tekniklerin henüz bilinmiyor olmasıydı. Zaman içinde geliştirilen yeni teknikler, fizik ve kuvvet geliştirme alanında devrim yaratacaktı.
!800’lerin sonuna kadar, organize bir şekilde adale geliştiren bir sporcu olmadı. Yeni yüzyılla birlikte fiziki kültür ve sağlığa da bir ilgi artışı oldu. Bazı “güçlü adamların” yaptığı şovlar, gösteriler, bu ilginin artmasındaki etkenlerden biridir.
1863 yılında Kanada’da doğan Louis Cyr, bu şov adamlarından biridir. Her ne kadar babası ortalama yapıda biri olsada, annesi 1.85 yakın boyuyla tam bir Amazon’du. Louis Cyr’ın boyu sadece 1.74 cm idi. Vücut ağırlığı ise , gençlik yıllarında 135 kg’ın üstündeydi. Yıllar geçtikçe dahada kütlelendi.
Ailesi birlikte çiftlikte yaşaması ve burdaki ağır bedensel işler gün geçtikçe dahada güçlenmesine neden oldu. !8 yaşına geldiğinde, yaptığı ağır işler meyvelerini vermeye başlamıştı. Çamura saplanmış vagonları itiyor, oldukça ağır nesneleri kaldırıyor ve atların çektiği arabaları çekebiliyordu. Ünü yavaş yavaş yayılmaya başladı. O günlerde Michaud adlı biri, Kanada’ nın en kuvvetli adamı olarak biliyordu. Yine o günlerde Quebec’in kırsal kesiminde kimin daha kuvvetli olduğunu belirlemenin en yaygın metodu, taş blokların kaldırılmasıydı. Bu ,ham kuvvete dayalı bir işti.
Michaud, gözüne kestirdiği genç Cyr’ı yarışmaya davet etti ve ikisi kapıştılar. 90 kg lık bir taş parçasından başlayarak sırayla daha ağır kayaları kaldırmaya başladılar. Sonunda Cyr, 235 kg üstünde bir kayayı hayret verecek derecede kolay bir şekilde kaldırıp maçı kazandı.
Montreal’de bulunan Louis Cry heykeli
1800 lü yılların sonunda yaşamış “kuvvetli adamlardan” biride Eugene Sandow’dur. Ancak Sandow’un en önemli özelliği, gücünün yanında bu spora kazandırdıklarıdır. Sandow, dünyaya hem güçlü hemde birbirne orantılı adelelere sahip olunabileceğini de göstermiştir. Eugene Snadow’ un esas adı Friedrich Muller’dir. Sahnede gösteri yapanlar isimlerini değiştirdiği için, oda böyle yaptı. Ayrıca Prusyalı olduğunuda saklamak istemişti.
Bir sirke katılarak doğduğu yerden ayrıldı ve akrobat oldu. Sirk iflas edince, BElçika’lı bir “kuvvetli adamla” tanıştı ve ondan hakiki bir atlet olmayı öğrendi. Kısa bir çalışma periyodundan sonra ikisi kuvvet gösterileri düzenlemeye başladı.
Daha sonra Londra’ya geçti. Burada iki meşhur profesyonel kuvvetli adam vardı: Sampson ve Cyclops. Sampson, kendisini yenebilecek kişiye bir ödül vereceğini açıklamıştı. Sandow, Sampson’u yenilgiye uğrattıktan sonra İngiltere’nin çeşitli yerlerinden davtler almaya başladı. Daha sonra, tanıştığı iyi bir organizatörün yardımıyla Amerika turnesine çıktı. Turne bittiğinde Sandow ününün zirvesine çıkmıştı. San Fransisco’da reklam amacıyla bir aslanla dövüştü.
Sandow, bir sağlık yüzünden İngiltere’ye döndü ve orada evlendi. Burada asıl amacını gerçekleştirmeye başladı. Fzik kültür okullarından ilkini açtı. Bu spor salonları kısa sürede büyük başarı elde etti ve halkın fitness bakışında bir dönüm noktası oldu.
Sandow 1898’de bir dergi yayınlamaya başladı. Dergi o derece sükse yaptı ki diğer kişiler bundan cesaret alıp, başka spor dergileri yayınlamaya başladılar. Sandow ayrıca çeşitli kitaplarda yayınladı. !904’de yayınladığı kitabın ismi aynı zamanda bu spora isminide verecekti: Bodybuilding. Buna ilave olarak pek çok kuvvet geliştirme ve vücut geliştirme aleti de geliştiren Sandow , 1920’li yıllarda enteresan bir buluş yaptı: ağırlığa bağlanmış ve kaldırıldığı zaman kaldırışın başarılı olduğunu gçöstermek için çalan bir zil. Kauçuk bantlardan ve tutamaçlardan oluşan omuz/göğüs geliştirme aleti, dünyaca meşhur olcak ve Sandow’un ismini ölümsüzleştirecekti. Buluşun orijinalinde, o günkü kullanıcıyı satın almaya ikna etmek için tutamaçlara birer dambel de ilave etmişti.
Sandow, 1901 yılında dünyanın ilk vücüt geliştirme müsabakasını düzenledi. Jüride kendisi ve zamanın meşhur kişileri vardı.!911’de İngiltere Kralı’nın fizik kültür danışmanı oldu.Fizik kültür eğitiminin okullarda ders oalrak verilmesinide savunuyordu. Ayrıca doğum sancılarını azaltmak ve doğumu kolaylaştırmak üzere, hamile bayanlar için egzersizler geliştirdi.
Nam yapmış bir çapkın olduğu için karısı ile arası bozuktu. 1925’te öldüğünde aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle , karısı onu , isminin belitilmediği bir mezara defnettirdi. Günümüzde “mr. Olypia” yarışmalarını kazananlara ödül olarak Sandow’ u simgeleyen bir heykel verilmektedir.
Eugene Sandow
1900′ lü yılların başlarında geliştirilmiş olan bazı kas geliştirme aletleri, görüntü olarak Orta Çağın işkence aletlerine benzesede işe yarıyolardı.
Sandow’un geliştirdiği yay, her ne kadar çok başarılı olmuş olsa da hakiki bir fiziğin ancak büyük ağırlıklar kaldırarak geliştirilebileceğini anlayan, Profesör Barker oldu. 1868′ de doğan Barker, vücut geliştirme tarihinin en tanıdık ismidir. 1961 yılında hala daha aktifti. 1974 yılında 106 yaşında öldü. Kitaplar yayımlamış ve bunlarda vucüt geliştirme yaklaşımlarını anlatmıştı. Kadınlar içinde bazı egzersizler geliştirmişti. Yayımladığı kitap, bugünün vücut geliştirme felsefesini yansıtır. Hafif ağırlıklar ve az tekrarlar tavsiye ediyordu.60-70 tekrar kaldırabilcek ağırlığın kullanıcıya daha kolay geliceği ve bunun da onu teşvik edeceği görüşündeydi. Ama bu kadar tekrar çok sıkıcıydı.
Oysa zamanın bir başka güçlü adamı Hackenschmidt, daha doğru bir yoldaydı.” Rus Aslanı” lakaplı bu atlet , kendi zamanındaki benzerleri arasında en adelelli en cüsseli olan kişiydi. 1908 yılında yayımladığı kitapta ağırlık kaldırmanın inceliklerini anlattı. Kitapta kendi geliştirdiği bir egzersiz olan Hack Squat’ ı da anlatmıştı. Gerçi bu egersiz şimdi bilnen ve kullanılan egzersiz değildir. Ama Hackenschmidt adelelerinini bu egzersize borçludur.
O dönemde bu sporu popülerleştirmeye çalışan başka sporcularda vardı. Bir halter antrenörü olan Alan Calvert, bu sporun ilk manifestosu sayılabilicek bir kitap yayımladı. Konuya bilimsel bir persperktif kazandırmıştı ve modern vucüt gelişttirmeye çok anlaşılır bir bakıştı. Daha sonra bir halter üretimi şirketi kurdu.1914 ‘te ücretsiz olarak dağıttığı bir spor dergisi yayımlayacaktı. “strenght” isimli derginin yıllık trajı 45.000’i bulunca, satışını yaparak pazarlamaya karar verdi. Seigmund Klein gibi birçok meşhur atlet, bu dergi sayesinde tanındı.
1930’ların ortasına doğru Mark Berry “the strong man” adlı bir dergi yayımlamaya başladı. En büyük özelliği, yeni buluşlara, yeni gelişmelere dergi ve kitaplarında yer vermesiydi. O dönemde George Howett de posta yoluyla dağıtılan bir kurs düzenliyordu. Kursları son derece iyi kaleme alınmıştı. Aynı zamanda “strenght” de dahil olmak üzere bir kaç derginin editörüydü. Daha sonra kendi dergisi olan “bodybuilder” i yayınlamaya başladı. Sonradan “American Weight Lifting Association (Amerikan halter birliği)” ni kuracaktı.
Howett’ in en önemli talebesi, hiç şüphesiz Joe Weider’di. Weider, bugün aylık tirajı milyonları geçen çeşitli spor dergilerinin yayımcısı ve sahibidir. 86 yaşındadır ve hala düzenli olarak ağırlık çalıştığı bilinmektedir.
Tüm bunlara rağmen, 1930’larda ağırlık kaldırarak kuvvet geliştirmek yinede şüphe ile bakılan bir uğraştı.Ağırlıkcılar tam olarak sporcu kabul edilmiyordu. Bir halterci olan John Grimek, vücut geliştirmek isteyenlere model oldu. 1939 yılında bir “Bay Amerikaé yarışması düzenlend ve bu, bazı şeylerin değişmeye başlamasının dönüm noktası oldu. Yinede yarışmacıların tümü, vücut geliştirme kökenli değildi.1940 yılında, Jhon Grimek adele kralı seçilince, bu başarı onu geçmek isteyen diğer kişileride benzeri şekilde çalışmaya itti. Jhon Grimek ‘in adelelerini sergilemek için verdiği pozlar da oldukça moderndi.
Bay Amerika ünvanını 1943’te kazanan Clarence Ross, ilk modern vücutcu kabul edilir. Bu tarihten sonra vücut geliştirme ve kuvvetlenmek için yapılan ağırlık çalışmaları, teknik olarak birbirinden ayrıldı. Sonra, Steve Reeves adlı bir vücutcu ortaya çıktı. Bay Maerika ve Bay Kainat ( mr. Universe) yarışmalarını kazandıktan sonra bir çok film çekti.Uluslar arası bir yıldız oldu. Charles Atlas’ı göz ardı ederseniz , tek ünlü vücutcu Reevers’ dı. Daha sonra Bill Pearl, Jack Delinger gibi isimler ortaya çıktı.
50’li yılların meşhur vücutcu isimlerinden biride Freddy Ortiz’di . 1.65 boyuna karşın kolları 53.5 cm civarındaydı. O tarihlerde vücutcular hem kütleli hemde kuvvetli olabileceklerini keşfettiler. Mesela Reg Park, ensede pres egzersizini 135 kg ile defalarca basabiliyordu. Chuck Sipes, 260 kg ile çelik barları eğerek bench press yapabilliyordu. Sonradan kilo vererek Mr. Univers yarışmasını kazanacak olan Bruce Randall,180 kilograma çıkıp, 355 kg ile günaydın egzersizi yapmayı başarmıştı.
Reg Park