jenekomasti nin geri gelmesi

Steroidlerin Insan Sagligina verdigi zararlar.

Moderatör: murat tahan

Starcan
VIP
VIP
Mesajlar: 2626
Kayıt: Aralık 11th 2005, 03:07

Mesajgönderen Starcan » Kasım 22nd 2007, 15:40

yusuf arkadaşım tahminlerin gayet ilerici fakat tahminlerin arkasındsaki gerçek mahiyeti iyi araştırmalısın. Aynı cümleleri yazmamay özen göstereceğim. Jinekomastinin Lt3 yada Lt4 hormonlardan ileri gelmesi imkansızdır. Vücudun dengesini sen nasıl bozabilirsin? belki tiroit hormonuyla bozabilirsin fakat bu denge hormonal bazda eğer ki testosteronu etkilemiyorsa o zaman jinekomastiye hiç bir negatif etkisi olmayacaktır.
Dünyanın en ünlü araştırmacısı olan Jerry Brainum(muscle fitness de yazı yazdı ve şu an İronman dergisinde yazıyor. 3 kere en iyi araştırmacı ödülünü kazandı), jinekomastinin sadece öströjen hormonundan ileri geldiğini ve ileriki dönemlerde beslenme takviyesi ve supplement olarak testosteonu artırıcı yöntemler sunulmaz ise o zaman jinekomastinin azacağını bildirmektedir. Ayrıca Bilim araştırmacısı olan Jim Stoppani supplementlerle testosteron artırılmamsı gerektişğini aksi takdirde hassas olan şahıslarda tekrar jineko çıkabileceğini sunmuştur. Konuyla alakası bilimsel sonuçlar var. Dosyama bakıp bulduğumda buraya ekliyeyim ve bunu paylaşalım.
Şimdiye kadar yazdıklarımı hepsini toparlayayım.
Senin durumun doğrultusunda ilaçlardan önce beslenmeye yönelmeli ve daha sonra supplement takviyesi dengelenmelidir. Jineko nun kesinleşip kesinleşmediğini öğrenmek için tekrar Tamoxifen bindirmesi yapılır. Daha sonra buna karar verilir(aslında jinekonun kesinleşip kesinleşmediği konusu için elle kontrol sonucu açıklayabiliriz fakat bu etapda bu zordur).
Genel manada bu durumun sadece anti öströjenlkere bağlı kalınmadığını söyleyebiliriz. Yan destekleyici unsurlar olmadıkça bozulmuş metabolizmayı düzeltmek yada vücuttaki öströjen hormonunu bastırmak zordur. Konumuz öströjendir unutmayalım. Bunu uzun uzun başka sokaklardan manevralar yaparak düşünmeye gerek yoktur. Hedefe yönelirsek ve o doğrultuda tedaviye sarılırsak sonuca ulaşmada yolumuzu açmış oluruz.

Kullanıcı avatarı
yusuf yılmaz
Yarışmacı
Yarışmacı
Mesajlar: 2020
Kayıt: Kasım 19th 2007, 21:44
Konum: kozyatağı k-2 plaza

Mesajgönderen yusuf yılmaz » Kasım 22nd 2007, 16:13

sanırım yazdığım bilgiler benim görüşlerim sanılmış bunlar noktası virgülüne kadar bilimsel yayınlardan alınmıştır.
Sayın moonstar elbette çok güzel fikirler ve araştırmalar çok büyük bir ihtimalle bendeki ve bu sporu yapan bir çok arkadaştaki jinekomasti östrojen kaynaklıdır.İstisnalar dışındaki yüksek oranlar zaten bu sporun içinde şahit olduğumuz vakalar.Söylediklerinizi yazdıklarınızı dikkatle okudum kesinlikle değerlendirmeye alınacak detaylar olduğunu düşünüyorum.
Sanırım steroid kullanan arkadaşlara bu ilaçları çok iyi araştırıp ve profesyonel ellerde özellikle testesteron ve östrojen dengesini gözönünde mutlak bulundurarak ve çok ciddi yaklaşmaları fikrini aşılamayı bir nebze olsun başarabilmişizdir.

Kullanıcı avatarı
yusuf yılmaz
Yarışmacı
Yarışmacı
Mesajlar: 2020
Kayıt: Kasım 19th 2007, 21:44
Konum: kozyatağı k-2 plaza

Mesajgönderen yusuf yılmaz » Ocak 22nd 2008, 17:58

Ağrı, şişkinlik ve gerginlik en çok başvuru nedenleridir. Bu ayki konumuz; “Adolesan Jinekomasti“. Sorularımızı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Adolesan Ünitesi’nden Dr. Derman Orhan, Dr. Kanbur Öksüz Nuray, Dr. Kınık Erol yanıtladı. 1. Adolesan jinekomasti nedir? Jinekomasti, erkek memesinde glandüler büyümedir. Steroid hormon fizyolojisindeki geçici ya da sürekli bir bozukluğun belirtisidir. Meme dokusu, glandüler duktal epitel ve periduktal konnektiv dokudan oluşmaktadır. Glandüler epitelin proliferasyonu, stromal ve konnektiv dokunun ödem ve hiperplazisi ile jinekomasti oluşmaktadır. 2. Jinekomastili hastaların geliş nedenleri nelerdir? a- Ağrı, şişkinlik ve gerginlik en çok başvuru nedenleridir. b- Memedeki büyümenin hastayı görüntüsel bakımdan rahatsız etmesidir. c- Meme kanseri olma kuşkusu taşımalarıdır. 3. Jinekomastiler yaşamın hangi dönemlerinde görülür? Neonatal dönemde: Maternal yüksek östrojenin transplasental yol ile geçmesine bağlıdır. Yenidoğanlarda %50'e varan oranlarda görülür. Pubertal dönemde: On ile onaltı yaşları arasında %50-75 oranlarında görülen, 1-2 yıl kadar devam edip %75 iki yılda, %90 üç yılda tamamen kaybolur. Yaşlılık döneminde: Yaşla androjenin azalması, vücutta yağ oranının artması, östrojenin üretim yeri adipoz dokular olduğundan, aromataz enziminin aktivitesi ile androjen prekürsörlerinden östrojen üretiminin artması. 4. Pubertal jinekomastinin görülme sıklığı nedir ? Pubertal jinekomasti 10-16 yaşları arasındaki erkek çocuklarda %40'a varan oranlarda görülmektedir, 1989 tarihinde Ankara'da yapılan bir araştırmada oran %34.6 olarak belirlenmiştir. En yüksek insidans boyca büyüme hızının en yüksek değeri "peak height velocity" ile eş zamanlı olmak üzere literatürde %65, 1989 tarihinde Ankara çocuklarında yapılan araştırmada %61.1 olarak bulunmuştur (Areola altı glandüler disk çapı 0.5 cm kadar ufak jinekomastiler de dahil edilmiştir). Jinekomasti hastaların %27.1’inde bir yıl, %7.7’sinde ise iki yıl sürmüştür. Yetişkinlerin %4’ünde ise disk çapı 4.0 cm’den daha büyük jinekomastinin sürdüğü gözlenmiştir. 5. Pubertal jinekomastinin patogenezi nedir? Jinekomastide, östrojenlerin meme büyümesine stimüle edici etkisi fazladır. Androjenlerin inhibe edici rolü ise zayıftır. Jinekomastililerde östrojen/androjen oranında bir artma söz konusudur. Bununla birlikte meme dokusunun sensivitesinin de jinekomastide rolü vardır. Jinekomasti olgularında meme dokusundan alınan biopsi örnekleri ile yapılan bir çalışmada, meme dokusunda östrojen reseptörlerinin artmadığı, anormal lokal doku yanıtının oluştuğu gösterilmiştir. Erkeklerde östrojenin en büyük kaynağı testesterondur. Aromataz enzim aktivitesinin de artması, androjen derivelerinin adipoz ya da kas dokusu gibi periferal dokularda östrojene dönüşümüne neden olmaktadır. Testesteronun salgısının gün içinde diürnal bir ritm izlemesi geceleri en yüksek düzeye ulaşması, gün içersinde düşmesine karşın östrojenin bütün gün içerisindeki değerini koruması günün belli saatlerinde östrojen/androjen oranını yükseltmektedir. Pubertal döneme giriş ile başlayan maturasyonda aromataz enzim sisteminin, androjen sentezi maturasyonundan önce oluşu da ösrojen/androjen oranını etkileyen başka bir faktördür. 6. Jinekomasti nasıl muayene edilir? Jinekomastide en önemli muayene yöntemi palpasyonla meme dokusundaki diskin hissedilmesidir. Disk meme başı merkez olacak şekilde areola altında olup, deri ve derialtı dokulara yapışık değildir. Serbestçe hareket edebilir. 7. Pubertal ve Patolojik Jinekomastilerin ayırıcı tanısı nasıl yapılır ? Özellik Pubertal Jinekomasti Patolojik Jinekomasti Başlangıç 10-18 yaş <10 yaş İlaç öyküsü Yok Var Aile öyküsü Geçici tipte Sürekli tipte Kronik hastalık Yok Var Genital hastalık Yok Orşit, testis travması, kriptorşidizm Puberte başlangıcı Normal zamanda ve Gecikmiş olabilir, jinekomastiden önce puberte jinekomastiden sonra başlar Fizik inceleme Normal beslenmiş Malnütrisyon, Hipertiroidizm Testisleri II-IV evrede Testisler ufak ve asimetrik Memedeki kitle Meme başı altında Sert ve asimetrik, bölgesel lenfadenopati 8. Pubertal jinekomasti, makrojinekomasti ve lipomastidan nasıl ayırt edilir? Pubertal jinekomastide glandüler dokunun çapı genellikle 4 cm’den ufaktır ve kızlardaki yumru safhasını (evre II) andıran göğüs büyümesi söz konusudur. Glandüler doku çapının 5 cm ya da >5 cm olması ve memelerin kızlardaki III-IV gelişme evresindeki büyüklükte olması pubertal makrojinekomasti adını alır. Bu tip jinekomastiler ister fizyolojik , isterse patolojik olsun spontan olarak gerilemez ve tedavinin gecikmemesi gerekir. Lipomasti ise meme de yağ dokusunun artmasıdır bu duruma psödojinekomasti da denir. 9. Jinekomastili hastaların sınıflandırılmaları ve tedavi de yaklaşım prensipleri nelerdir? Jinekomastinin gidişi ya da tıbbi tedavi uygulamalarındaki yanıt glandüler doku diskinin çapı 3 ayda bir ölçülerek izlenir. Nydick sınıflandırmasına göre disk boyutu belirlenir: a) Disk eğer areolayı geçmezse: (+) b) Disk areola sınırına kadar gelmişse: (++) c) Disk areolayı geçmişse: (+++) olarak değerlendirilir. Palpasyonla diski belirledikten sonra mezur yardımı ile hem vertikal hem de horizantal ölçümler ile disk çapı belirlenir. Buna göre yaptığımız sınıflandırma ile klinik olarak yaklaşımımızı belirleriz: a) Disk çapı <4 cm ya da II. evre kız göğüsü gelişimi gözlenen adolesanlarda , hastayı yalnızca bilgilendirme ve yatıştırmak yeterli olabilir. Disk çapı <4 cm’den küçük olmasına karşın eğer büyüklük dört yıldan fazla sürüyorsa ve/ya da hastayı rahatsız eden klinik bulgular artıyorsa bu olgulara da tedavi başlama endikasyonu vardır. b) Disk çapı 4-6 cm arasında ise medikal tedavi önerilir. c) Disk çapı > 6 cm ise cerrahi tedavi önerilir. 10. Jinekomastili hastalara uygulanan tedavi seçenekleri nelerdir? a. Tamoksifen: En yaygın kullanılan ilaçtır. Günde 2 kez 10-20 mg, 3-4 ay kullanılır. İlaç kulanma sırasında hasta her ay kontrole çağrılır. Belirtilere yanıt iki haftada başlar eğer bir ay içinde gerileme başlamaz ise ilaç dozu arttırılır. Meme dokusunda östrojen bağlanması ile yarışarak etki eder. Yan etkileri:Gastrointestinal sistemde bulantı, kusma gibi klinik bulgular, karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme görülebilir. İlaç kullanımı sırasında tam kan sayımı yapılarak lökopeni ve trombositopeni izlenmelidir. b. Testolactone: Günde üç kez 150 mg verilir. Aromataz enzim aktivitesini baskılayarak etki yapar. c. Dihydrotestosterone Heptanoate: Nonaromatizable androjendir. Dihidro testesteronun (DHT) tedavi sırasında yükselterek bütün sistemi etkileyerek etkisi gösterir. İntramuskuler kullanılır, araştırma aşamasındadır. d. Danazol: Androjen miktarını arttıran bir ilaçtır. Günde iki kez 200 mg, 3 ay süre ile verilir. Yan etkilerinden dolayı seçilmez. Kilo artımı, fasial akne, terleme, kaslarda kramp en sık görülen yan etkileridir. e. Klomifen Sitrat: Antiöstrojenik etki gösterir. Günde 50-100 mg, 1-6 ay arası kullanılır. Yan etkilerinden dolayı seçilmez. Gastrointestinal yakınmalar, döküntü, görme sorunları en sık görülen yan etkilerdir.

Kullanıcı avatarı
yusuf yılmaz
Yarışmacı
Yarışmacı
Mesajlar: 2020
Kayıt: Kasım 19th 2007, 21:44
Konum: kozyatağı k-2 plaza

Mesajgönderen yusuf yılmaz » Ocak 22nd 2008, 18:00

SERM'in oncusu: Tamoxifen
SERM'lerin hastalik onleyici potansiyelleri kesfedilir
kesfedilmez bu ilaclar birdenbire onem kazandi. Ancak
ilaclarin kapasitesi 40 yil once tamoxifen'in ortaya
cikmasiyla anlasildi. O yillarda tamoxifen'in bazi dokularda
ostrojenik, bazilarinda ise antiostrojenik etki yaptigi
bilinmiyordu. Piyasaya antiostrojenik olarak cikartilan
tamoxifen'in herhangi bir hastaligi tedavi etmesi de
beklenmiyordu. Tamoxifen gebeligi onleyici bir ilac olarak
lanse ediliyordu. Dogum kontrol gorevini hakkiyla yerine
getiremeyen ilac, uretici sirkette buyuk hayal kirikligina
neden oldu. Ancak bu arada ilacin baska faydalari ortaya
cikti.
1960'i yillarin basinda ICI Ilac sirketinde gorevli
arastirmacilar, ilac uzerindeki arastirmalarini surdururken
tesadufen ilacin gogus kanseri tumorunu kuculttugunu fark
etti. Bu kesif arastirmalarin derinlestirilmesine yol acti.
1936'li yillarda Fransiz bilim adami Antoine Lacassagne
ostrojenin etkilerini yok eden bir ilacin gogus kanserini
onleyecegini ileri suruyordu. Lacassagne'nin bu iddiasindan
yola cikan bilim adamlari tamoxifen'in ostrojen salgisini
bloke ettigini, dolayisiyla gogus kanseri tedavisinde
kullanilabilecegini kesfetti. Kanserli hastalar uzerinde
denenen ilac gercekten de gogus kanseri tumorunun buyumesini
engelliyor, hatta bazi durumlarda tamamen yok ediyordu.
Ilacin tumor uzerinde etkili olmasi tumorun yapisina
bagliydi. Ostrojen reseptoru acisindan zengin tumorler
ilactan buyuk olcude yarar sagliyordu.
Gogus kanserine karsi Tamoxifen
1970'li yillarda tamoxifen saglik bakanliklarinin izniyle
gogus kanseri tedavisinde yaygin bir sekilde kullanilmaya
basladi. Tamoxifen'in gorunen yan etkilerinin kemoterapiden
daha az olmasi birinci tercih nedeniydi.
Gogus kanseri vakalarinin ilk evrelerinde tamoxifen ''yangin
battaniyesi'' vazifesini gorur. Kanda dolasan habis
hucreleri oldurur. Oysa ileri evrelerde daha kalici bir rol
oynar. Tamoxifen kullanan hastalar 20 yildir gozetim
altinda. Bu gozlemler ilacin uzun vadede beklenilenin
uzerinde fayda sagladigini gosteriyor. Oxford
Universitesi'nde 30 bin hasta uzerinde gerceklestirilen bir
arastirmadan elde edilen sonuclara gore, 5 yillik ilac
kullanimi orijinal bolgede yeniden tumor olusumunu veya 2.
Goguste metastasi yuzde 50 oraninda azaltiyor. Ve ilac
kesilse dahi etkisi 5 yil suruyor.
Tamoxifen'in yan etkileri
1986 yilinda pek cok universite hastanesi, gogus kanseri
tedavisinde yaygin sekilde kullanilan tamoxifen'in uzun
vadeli kullanimi sonucunda cikabilecek yan etkileri
arastirmaya basladi. Amac bir ostrojen antagonisti olarak,
tamoxifen'in ostrojenin faydali etkilerini yok edip
etmedigini arastirmakti. Once ilacin kemikler uzerindeki
etkisi incelendi.
Bu baglamda arastirmalar yalnizca tamoxifen'i degil, ayni
klasmana giren raloxifene'i de hedef aldi. Sonuc bilim
adamlarinda buyuk saskinlik yaratti. Iki ilac da kemik
erimesine yol acmiyordu. Acikca iki ilac da hedef bolgeye
ozel bir yapi sergiliyordu. Bu durumda bunlarin secici
ostrojen reseptor modulatorleri oldugu anlasildi.
Bilim adamlarinin sevinci ne yazik ki kisa surdu, cunku
tamoxifen'in diger bir yan etkisi kendini gostermeye
baslamisti. Ilac farelerde endometrial kanser olusumunu
hizlandiriyordu. 1989'da Stockholm Karolinska Enstitusu'nden
Lars Erik Rutqvist ve Tommy Fornander benzer bir olguyu
kadinlarda gozlediler. Menopoz sonrasi donemde gogus
kanserli kadinlarda tamoxifen ikinci goguste kanser
olusumunu engeller veya geciktirirken, endometrial kanser
olasiligini arttiriyordu.
Bu tarihten sonra gerek hastalar, gerekse doktorlar
tamoxifen tedavisinde daha dikkatli davranmaya basladilar.
Ancak bu endise ilaci kullanmama egilimine yol acinca Dunya
Saglik Orgutu (WHO) olaya mudahale etmek zorunda kaldi.
Orgutun Uluslararasi Kanser Arastirmalari Bolumu su duyuruyu
yapti:''Gogus kanseri tedavisi icin tamoxifen kullanan
kadinlar, rahim kanseri korkusuyla ilaci kesmemelidir.
Ilacin yararlari kesinlikle zararlarindan fazladir.
Sayilarla belirtmek gerekirse, tamoxifen 30 kisinin yasamini
kurtariyorsa bir kiside yan etkileri goruluyor. Ayrica
tamoxifen kullanicilarinda surekli rahim taramasi yapilirsa
kanser olusumunun erken evrelerde yakalanmasi olasiligi son
derece yuksektir.''
Rahim kanseri tehlikesi bu sekilde bertaraf edilse bile daha
az gorulen ancak oldurucu boyutta bir baska yan etkiyi goz
ardi etmemek gerekiyor. Ostrojen gibi tamoxifen ozellikle 50
yasin uzerindeki kadinlarda kan pihtilasmasi olasiligini
arttiriyor.
Menopozdan sonra saglikli yasam
Bu bulgularin isiginda, son gunlerde ilac sirketleri yeni
nesil SERM'ler uzerindeki calismalarina hiz verdiler. Bu
yeni nesil ilaclardan beklenilen, osteoporoz veya kalp krizi
riskini azaltici etkilerinin yani sira, gogus veya
endometrial kanser olasiligini onlemesi. Bu terapi sekline
''Truva Ati'' yaklasimi adi veriliyor, cunku tek bir
misyonla vucuda giren ilac (kemik erimesini onlemek gibi),
gizlice baska gorevleri de yerine getiriyor.
Ilac sirketleri yeni nesil ilaclar uzerinde calisirken diger
yandan da tamoxifen ile raloxifene arasinda mukayeseli bir
calisma surduruyor. Raloxifene'in, tamoxifen'e oranla rahim
kanserine yol acma olasiginin daha dusuk olmasi,
raloxifene'e olan talebi arttirirken, raloxifene'in beyin
faaliyetleri uzerindeki etkileri konusunda henuz fazla bir
sey bilinmiyor. Bu gidisle doktorlarin, hastalarinin ozel
durumlarina gore en uygun ostrojeni tavsiye edecegi gunler
pek uzak degil.
Dolayisiyla bundan boyle kadinlar, menopoz sonrasinda
SERM'ler sayesinde osteoporoz, kalp hastaliklari, gogus
kanseri ve endometrial kanserden uzak uzun bir yasam
surdurebilecekler.
Reyhan Oksay Ekim 1998, Scientific American

cannabis
Üye
Üye
Mesajlar: 53
Kayıt: Kasım 10th 2007, 03:44

Mesajgönderen cannabis » Ocak 28th 2008, 01:57

polemik icin yazmiyorum ama bildigim kadari ile jinekomasti nin prolactin vasitasi ile gorulen bir turu var ve bu turunde tamoxifen in bir yarari yok cabergolin denen bir maddenin tedavi ettigi yazilmis.

Kullanıcı avatarı
yusuf yılmaz
Yarışmacı
Yarışmacı
Mesajlar: 2020
Kayıt: Kasım 19th 2007, 21:44
Konum: kozyatağı k-2 plaza

Mesajgönderen yusuf yılmaz » Ocak 28th 2008, 09:04

cannabis yazdı:polemik icin yazmiyorum ama bildigim kadari ile jinekomasti nin prolactin vasitasi ile gorulen bir turu var ve bu turunde tamoxifen in bir yarari yok cabergolin denen bir maddenin tedavi ettigi yazilmis.

bununla ilgili bilgiyi nereden aldığını öğrenebilirmiyim?

onurodman
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 3
Kayıt: Mart 21st 2014, 16:13

Mesajgönderen onurodman » Mart 21st 2014, 16:57

Belkide çok eski bir konu altından yazıyorum . Bu konuda çok bilgili kişilerin olması beni cesaretlendirdi. Problemim Jinekomasti sanırım bendeki Lipomasti ama araştırdığım kadarıyla .Jinekomasti şikayetiyle gittiğim hastanede Ultrason sonucumda : Glandüler dokuya rastalanılmadı Plastik Cerrahı : Ameliyata gerek duymadı Endokrin servisinde çok sıra olduğu için muayenemi tamamlayamadım . Göğüs bölgemde aktif spor yapmama rağmem geçmeyen yağlanma var . Spor geçmişim 1 sene kardio yaptım .. Sanırım yanlış kilo ve hızlı kilo verdim . Ve yağ yakımım düzgün olmadı . Yinede aşşağıdaki hormon sonuçlarına dayanarak Sorunum hormonel bir şey aşşağıdaki hormon testimin ne kadar yeterli geleceğini bilemiyorum ama yinede cevaplarsanız çok memnum olurum .

TSH : 1.68 CEA: 2.04 AFP: 2.38 ((((((((ESTRADİOL :51))))))) FSH: 6.66 LH: 7.31 PROLAKTİN : 7.44 TOTAL TESTESTERON : 3.86 Başka bir hormon testi çok yakın zamanda yapıldı Troponin : .0.100 (((Tsh : 4.04)))) Ferritin : 123 Vitamin b12 : 488 Folik Asit : 16

Referans Değerlerinden Karşılaştırdığıma Göre üzre östrojen seviyesi yüksek değerlerde .

Sorum Tamoksifen ve Östrojeni kısıtlayan doğal gıdalar yönünde . Bu gıdalarla ve tamoksifenle belirli bir sonuca ulaşabilirmiyim .

Araştırdığım kadarıyla : Zerdaçal- Peygamber Dikeni - Brokoli - Lahana vbg şeyle östrojeni baskılıyor .

Sorumun daha açıklayıcı olması açsından fotoğrafda yüklüyorum umarım cevap verirsiniz . Şimdiden teşekkür ederim :)


http://img493.yukle.tc/image.php?id=643 ... 700337.jpg ( Bu geri çekilmiş hali bazen küçülüyor)


http://img493.yukle.tc/image.php?id=259 ... 225856.jpg ( Buda kendini bırakmış hali )

Kullanıcı avatarı
yusuf yılmaz
Yarışmacı
Yarışmacı
Mesajlar: 2020
Kayıt: Kasım 19th 2007, 21:44
Konum: kozyatağı k-2 plaza

Mesajgönderen yusuf yılmaz » Mart 21st 2014, 18:14

seninki jienkomasti değil sanırım tam okuamadım zamansızlıktan ama göğüs ucunda bastırınca çıban gibi acı varsa bu jinekomastidir yoksa değil yağlanmadır o
40 dan sonra östrojen fena yüksekliyor ve jinekomasti feci şekilde artıyor
aman dikkat
dietinizda sağlam değilse sonuç kaçınılmaz

onurodman
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 3
Kayıt: Mart 21st 2014, 16:13

Mesajgönderen onurodman » Mart 21st 2014, 19:55

Benim sorum kısaca yükselen östrojen değerimi bastırmak için tamoksifan aldım bunun kullanımını nasıl yapmalıyım şeklinde kısaca

onurodman
Yeni Üye
Yeni Üye
Mesajlar: 3
Kayıt: Mart 21st 2014, 16:13

Mesajgönderen onurodman » Mart 21st 2014, 20:14

Her hangi bir uzman denetimde kullanmayacağım . Bir sıkıntı yaratırmı


“Steroidlerin ZARARLARI” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir